Fransa’da sandıktan ‘finansal arapsaçı’ çıktı

Emre ERGÜL

Analistlere göre, Fransa Meclisi’ni üçe bölen seçim sonucunun nedeni “ekonomi.” Bir grup, aşırı solun ekonomi politikalarının aşırı sağın çizgisinden daha tehlikeli olduğuna inanırken; diğer bir grup ise “Yatırımcılar gergin” değerlendirmelerini yapıyor.

SEÇİM ÖNCESİ

Emeklilik yaşı vaadi aşırı solu iktidar yaptı

Fransa, dünya manşetlerin­de… Aşırı sağın yükselme­sinin ardından Cumhur­başkanı Emmanuel Macron’un kararı ile erken seçime gidilen ül­kede sandıktan “şok sonuç” çıktı. Aşırı sağcı Ulusal Ralli’nin (RN) birinci geldiği ilk tur sonrasında, 68.4 milyon nüfüslu ülkede 49.5 milyon seçmen, pazar günü ikinci turda oy kullandı.

Sonuç: Bünyesinde Boyun Eğ­meyen Fransa Hareketi, Sosyalist Parti, Yeşiller ve Komünist Par­ti’yi barındıran aşırı sol ittifak “Yeni Halk Cephesi” (NFP) birin­ci çıktı ve 577 sandalyeli Meclis’e 182 vekil soktu. Macron’un ittifa­kı 168 vekille ikinci olurken; ilk tu­run galibi ve bu turun da favorisi olan RN üçüncülüğe geriledi, 143 vekil çıkarabildi.

“Emeklilik yaşı 60’a inecek”

Özetle, hiçbir grubun 289 san­dalyelik mutlak çoğunluğu kaza­namadığı parlamento aritmetiği ortaya çıktı.

Analistlere göre, ülkeyi siya­si ve ekonomik olarak kilitleme­si beklenen sonuçların yegâne nedeni, ekonomi. Paris merkez­li think tank kuruluşu Cercle de L’Epargne’den Philippe Crevel, önce verileri sundu: “Fransa’nın 2023’teki kamu borcu GSYİH’nın yaklaşık yüzde 110’u seviyesinde gerçekleşti ve bütçe açığı yüzde 5.5’e ulaştı. AB’nin İstikrar ve Bü­yüme Paktı yalnızca GSYİH’nın yüzde 60’ı oranında kamu borcuna ve yüzde 3’lük bütçe açığına izin verdiğinden, Avrupa Birliği yakın zamanda Fransa’ya karşı aşırı büt­çe açığı prosedürü başlattı.”

Crevel, daha sonra erken se­çimin birinci turu sonrası yaşa­nanlara dikkat çekti: “Fransa’nın borsa endeksi CAC 40, bir hafta içinde yaklaşık yüzde 8 düştü ve Fransız kamu borcunun faiz oran­ları da arttı. Fransa mali açıdan zor bir durumla karşı karşıya ve buna rağmen Macron’un partisi de dahil olmak üzere tüm parti­ler, seçmenlere bol bol para verme vaadiyle seçmenleri cezbetmeye çalışıyor. Politikacılar bunu son 40 yıldır yapıyor ama artık uçuru­mun eşiğindeyiz.”

Fransız basınına göre, seçmen önce çareyi aşırı sağda gördü, ar­dından aşırı sola kaydı. Solcu it­tifak NFR’nin bu süreçte Mac­ron’un 2023’te çıkarttığı ve emek­lilik yaşını 62’den 64’e çıkartan reforma karşı gelmesinin etkili ol­duğu düşünülüyor.

Analistlere göre, NFR’nin “Re­formu iptal edip, emeklilik yaşını 60’a çekeceğiz” kampanyası itti­fakı iktidara taşıdı.

SEÇİM SONRASI

Anti-kapitalist sol yatırımcıyı korkuttu

Analistlerin hem fikir olduğu nokta şu: “Fransa’yı ciddi bir ekonomik belirsizlik bekli­yor.” Ayrıştıkları nokta ise aşırı sol ittifakı NFP’nin ülkeyi finansal ba­şarıya taşıyıp taşıyamayacağı konu­su… Fransız analist Philippe Crevel, “Seçime girerken, NFP ve RN’nin savurgan gündemine rağmen yatı­rımcılar aşırı sağ partinin ekonomik platformunu tercih ediyor gibi görü­nüyordu” dedi ve ekledi: “NFP, an­ti-kapitalist ve Avrupa karşıtı; oysa RN, platformları Avrupa kurallarıy­la uyumlu olmasa da artık açıkça AB karşıtı görüşler sergilemiyor.”

Pictet Asset Management Fran­ce’ın Kıdemli Yatırım Danışmanı Christopher Dembik ise RN’nin se­çim platformunun yatırımcılar için NFP’lere göre daha az endişe veri­ci olduğu konusunda hemfikir: “Fi­nans dünyası, RN’nin örneğin elekt­rik, gaz ve yakıttaki KDV’yi şu anda yüzde 20’den yüzde 5.5’e düşürme planlarından ziyade, NFP’nin AB kurallarına karşı gösterdiği muha­lefetten daha fazla alarma geçti. Ay­rıca aşırı sağ, kamu maliyesini de­netleme sözü verdi. Bu da onların Fransa’nın borcunu azaltma niye­tinde olduklarını gösteriyor.”

Lumiere Üniversitesi’nden eko­nomi araştırmacısı Michael Zem­mour ise değişik bir noktaya dil­lat çekti: “NFP’nin harcama odak­lı Keynesyen programıyla Fransız ekonomisini mahvedeceğine dair sahte bir izlenim var. Bunun ahlaki açıdan kınanacak bir durum oldu­ğu gerçeğinin yanısıra, RN, örneğin Macron’un emeklilik reformunun sözde geri çekildiği tarihi değiştire­rek fikrini değiştirmeye devam edi­yor. Aşırı sağın ekonomik platform­larını ciddi bir şekilde değerlendir­mek imkânsız.”

New York merkezli siyasi risk danışmanlığı şirketi Eurasia Group’un Avrupa Genel Müdü­rü Mujtaba Rahman da sürpriz so­nucun siyasi ve finansal istikrar­sızlığa neden olacağına inanıyor: “Fransa, iki büyük ideolojik blok­tan oluşan bir parlamento çıkma­zıyla karşı karşıya; zayıflamış, meş­ruiyetini yitirmiş bir cumhurbaşka­nı, sonuç verme kapasitesi olmayan geçici bir hükümet ve ciddi bir iç çatışma riskiyle ortada sıkışan mer­kez.

RN liderliğindeki bir hükümet, Fransa’yı Avrupa ile çatışma rota­sına sokar. Ulusal tercih gibi yaban­cıların temel haklarını elinden alan politikaları, AB’nin eşit şartlara ve tek pazara ilişkin kurallara pek uy­muyor. Dahası, mali açıdan geniş­leyen programları diğer ülkelerde­ki popülistleri de aynısını yapmaya teşvik edebilir ve bu da Euro Bölge­si’nin geri kalanının istikrarını sor­gulamaya yol açabilir.”

Aşırı solcu Yeni Halk Cephesi’nin (NFP) vaatleri

-Emeklilik yaşını 62’den 64’e çıkartan reformu geri çekmek

-AB’nin İstikrar ve Büyüme Paktı’ndan çıkmak

-Uluslararası serbest ticaret anlaşmalarını iptal etmek

-Yakıt ve gıda gibi temel ürünlerin fiyatlarını sınırlamak

-Asgari ücreti aylık net bin 600 euroya yükseltmek

-Kamu sektörü çalışanlarının ücretlerini arttırmak

-Varlık vergisi uygulamak

Citi: Fransa’da uzun süreli siyasi istikrarsızlık yaşanabilir

Amerikan yatırım bankası Citi’nin analistlerine göre, Fransa’nın parlamento seçimlerinin ikinci turunun ardından uzun süreli siyasi istikrarsızlık ve donukluk yaşayabilir. Analistler yayınladıkları araştırma notunda, ikinci turda sol ittifakın çok daha güçlü ve aşırı sağın çok daha zayıf bir performans göstermesiyle, Citi’nin beklediğinden farklı bir parlamento yapısının ortaya çıktığını belirtiler.

Analistlere göre yakın vadede bir hükümet kurulmasına dair çok az görünürlük var ve Fransa’nın politikaları üzerindeki belirsizlik önümüzdeki 14 ay ve muhtemelen sonrasında da devam edecek. Citi Research analistleri, bir koalisyon kurulabilse bile, koalisyon bileşenlerinin her birinin potansiyel bir engelleyici azınlık olabileceğini de ifade ettiler.

Aşırı sağcı Ulusal Ralli’nin (RN) vaatleri

-AB’nin ortak elektrik pazarından çıkmak

-Fransa’nın AB bütçesine katkısını azaltmak

-Sınırlarda sistematik göç kontrolleri yapmak

-Yabancılar sağlık hizmetinden yararlanamayacak

-Elektrik, gaz ve yakıttaki KDV’yi yüzde 5.5’e düşürmek

Not: RN, emekli reformuyla ilgili kararını siyasi gelişmelere göre sürekli değiştirdi.

“Macron kumarı kazandı” diyen de var, “Darbe yedi” diyen de

Seçim sonucu, aşırı sağın 9 Haziran’daki Avrupa Parlamentosu seçimlerinde yükselmesi üzerine erken seçim kararı alan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a yaradı mı, yaramadı mı? Kafalar karışık. Ciddi bir kesim, aşırı sağın üçüncülüğe gerilemesi üzerine “Macron siyasi kumarı kazandı” yorumu yaparken; bir kesim de “İttifakı ikinci oldu, büyük darbe yedi. Sonuçlar, Macron ve Fransa’nın Avrupa Birliği’ndeki ve yurtdışındaki rolünü zayıflatacak. Seçim, parlamentoyu üç büyük gruba (Sol, merkezciler ve aşırı sağ) bölecek. İç gündemi zorlayacak son derece parçalanmış bir parlamento ile sonuçlandı” diye yorumladı.

Seçimin galibi, Filistin’i tanıma sözünü yineledi

Seçimin galibi olan aşırı sol ittifakın lideri Jean-Luc Melenchon, ilk açıklamasıda çağrı yaptı: “Halkın iradesine saygı gösterilmeli. Cumhurbaşkanı, Yeni Halk Cephesi’ni (NFP) hükümete davet etmeli.” Sosyalist Parti’de yıllarca görev alan Melenchon, 2016’da sert sol Boyun Eğmeyen Fransa’yı kurdu. 2017 ve 2022’de cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılamayan Melenchon, seçim öncesi verdiği “Filistin devletini tanıma” sözünü seçim sonrası da yineledi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir